[ Köstebeği dinlerken, Porsuğun gözlerinin içi parlamaya başlamıştı. Porsuk büyük bir sevinçle, "Bende hep bunu söylerim" dedi Köstebeğe. "Yeraltı dışında hiç bir yerde ne güvenlik, ne huzur, ne de dinginlik duygusu vardır. Ayrıca, evini büyütmek istersen, yapman gereken tek şey, biraz kazmak, biraz eşelemek ve işte sana yer ! Ya da, evin sana büyük geliyorsa, bir kaç deliği kapatıverirsin olur biter! Ne inşaatçılara,ne de gelip evini ölçüp biçecek uzmanlara ihtiyacın olur. Hem sonra, duvarın üzerinden seni dikizleyip rahatsızlık verecek komşular da yok. Her şeyden önemlisi de hava şartlarından etkilenmemek. " ]
[ Köstebek, yeniden evde olacağı anı, tanıdığı ve sevdiği şeylerin arasına döneceği anı iple çekerek yolda aceleyle ilerlerken anladı ki o, işlenmiş topraklara, fundalıklara, sürülmüş tarlalara, otluk arazilere, ekilmiş biçilmiş alanlara ait, patikalarda ağır ve uzun yürüyüşler yapmayı seven bir hayvandı.]
[ Hayvancağız, eskiden yemeklerde ve partilerde yaptığı gibi, yatmadan bir iki şarkı bile mırıldanıp, sonra da saman yığınının üzerine uzanı verdi; o gece uzun zamandır dinlenmediği kadar dinlenip, mutlu rüyalar gördü. ]
İş Bankası Yayınları. Çeviri: Cenk Pamay